LİDYA NASMAN

Lidya Nasman'ın ilk polisiye romanı olan Gölgelerin Güncesi, birbirinden farklı üç kapak tasarımıyla okuyucuların beğenisine sunuluyor. Kitap kapaklarının özellikle çirkin olmasına özen gösteren ve bu konuya dikkat çekmek isteyen Lidya Nasman'ın konuyla ilgili düşünceleri şöyle: " Her şey çok güzel değil, hatta bazı şeyler epeyce çirkin. Ve daha da önemlisi kitap satın alınırken dış güzelliğe değil, iç güzelliğe önem verilmesi gerektiğine dikkat çekmek istedim. Umarım sizlere içini sevdirebilirim"

Kitap yayımlanmadan önce Darüşşafaka Cemiyeti ile birlikte yürütülen "GÖNLÜNDEN KOPAN BAĞIŞI YAP, KİTABI KAP!" kampanyasına destek veren tüm bağışçılara  kitabın ücretsiz olarak gönderileceği duyurulmuştur. 

Kitap Arka Kapak Yazısı:

Bütün olan bitenleri ve gelecekte olacakları değiştirebilecek gücün olsaydı ilk neyi değiştirirdin? Kendini mi yoksa başkalarını mı? Cevap verirken cesur ol! Başına gelenlerden sen mi sorumlusun yoksa başkaları mı? Kimseye göstermek istemediğin bir yüzün var biliyorum. Benim de var.

Carl Jung kendimize sakladığımız bu karanlığa ‘Gölge arketipi’ diyor. Kendi içimizdeki çatışmayı ve bastırılmış kişiliğimizi temsil eden, aydınlığa çıkmasını istemediğimiz, herkesten saklamak için çaba sarf ettiğimiz karanlık tarafımız… Gölgemizi baskılayıp görmezden geldikçe, içimizdeki karanlık o kadar yıkıcı ve tehlikeli bir hal alıyor. Kendimizi görmezden geldikçe bir yabancıya dönüşüyoruz ve bunun farkına bile varmıyoruz.

Ne yazık ki hayal ettiğin ve olmak istediğin kişi değilsin. Ben de değilim. Hiç birimiz değiliz. Şimdi tekrar soruyorum. Bütün olan biteni ve gelecekte olacakları değiştirebilecek gücün olsaydı ilk neyi değiştirirdin? Sen düşünürken ben cevap vereyim. Hiçbir şeyi. Çünkü henüz gölgemle yüzleşecek cesaretim yok. Önce hiç peşimi bırakmayan karanlığımın adını koymam lazım. Kim olduğumu, neden dünyada olduğumu bulmam lazım. Sen de cevap verirken acele etme. Çünkü gölgenin adını koymak için önce içindeki seni kabul edecek cesaretin olması gerekir.

​

​